Malcolm X vardı, bilir misiniz? Amerika’da zenci haklarının savunucusu, Müslüman da oldu. Çok sert bir devrimcidir. Ona sormuşlar, 1960’lar olmalı, Fransa’da bir uçak düşmüş ve bunda 130 kişi ölmüş, hepsi beyaz, ne düşünüyorsunuz diye sormuşlar. Ölenlerin 120’si Georgia eyaletindenmiş, demiş. Bunlar geçmişte benim atalarımı köle edenlerdir, bugün de toplumsal haklarımızı reddeden, bizi köpek yerine koyan ve bizi linç edenlerdir. Doğrusu çok sevindim, demiş. Dilerim Allah’tan bu kişilerin başına daha büyük belalar getirme fırsatı bulur diye ifade etmiş duygularını.

Şimdi bunu bu şekliyle Türkiye’de paylaşsanız, bu Elazığ konusunda yaygara koparan arkadaşların tahmin ediyorum yüzde doksan dokuzu alkışlar bu tavrı. Böyle. İnsanoğlu böyle bir mahluk.

Malcolm X’in yaklaşımında eksik veya yanlış olan ve temel bir felsefi problem olarak karşımıza çıkan hadise çocuk meselesidir. Yetişkin insanlar düzelemeyecek derecede bozuklarsa, ahlaken çürümüşlerse, onların ölümünü dilemek bence kabul edilemeyecek bir tavır değil. Fakat insanoğlu sadece kendisi değildir. İnsanoğlu bireyden ibaret değildir. İnsanoğlu çocukları ve nesilleri içinde barındıran bir varlıktır. Ve çocuklar masumdur. Henüz masumdur diyelim, ileride ne olacaklarını bilemeyiz, uygun bir eğitimle ve uygun bir kişilikle düzelebilirler. Dolayısıyla herhangi bir toplumu yok etmek lazım diye düşündüğünüz zaman öncelikle kendinize bu soruyu sormalısınız. Çünkü insan, sadece kendi günahlarıyla veya sevaplarıyla tanımlanabilecek bir varlık değildir. Artı bir şeydir. Nesil barındırır içinde. Buna ne yapacaksınız? Radikal bir felsefi sorudur.

Kaldı ki gerek Malcolm X’in, gerek ondan çok daha küçük bir düzeyde bendenizin, hoşumuza gitmeyen insanları bilfiil yok etmek gibi bir alışkanlığımız veya imkanımız veya hatta sevdamız yok. Yarın öbür gün Malcolm X’e sorsalar, bak bir uçak var abi bunu düşürelim mi diye, Malcolm X aynı cevabı verir miydi, sanmıyorum. Bana biri sorsa, arkadaş gel biz Elazığ’da bir deprem yapalım namussuzların hepsi gebersin dese ne derdim? Tahmin etmiyorum evet diyeceğimi. Fakat bazı dilekler var yani. Ahlaken bu derece bozulmuş bir toplum yaşama hakkına sahip midir, değil midir? Bu konuyu düşünmek lazım.