Düşünce özgürlüğünün modası geçti mi
Pazar Sohbeti
29 Ağustos 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Sözde aydın kesim bizi eve kapat devlet babamız gibi akıl tutulmaları etrafında toplaşıyorlar ve karşı tarafın sesini kesmeye çalışıyorlar. Rasyonel düşünme yeteneğini kaybetti insanlar. Nasıl kurtulacağız bu aymazlıktan?
Bu akımın merkez üssü Amerika Birleşik Devletleridir. Bir toplu çılgınlık halinde, 250 yıllık prensiplerinden, en azından söz düzeyinde savundukları prensiplerden bıkmış ve tersine dönmüş görünüyorlar. Allah sonumuzu hayır etsin, ben iyi bir sonucu olacağını düşünmüyorum bunun. Bundan kısa vadede kurtuluş olacağını da düşünmüyorum.
İnternetin ve özellikle sosyal medyanın yayılması bu kolektif çılgınlığın oluşmasında baş rolü oynamıştır. Çok fazla kafadan ses çıkmasıdır esas faktör. Eskiden diyelim ki bir toplumda beş bin kişinin sesi çıkıyor idiyse, birdenbire bu rakam bine katlandı. Öyle az buz bir genişleme değil, ses çıkaran kafaların sayısında fenomenal bir artış oldu. Bunun iyi bir şey olacağı düşünülmüştü, hiç de öyle olmadığı ortaya çıkıyor. Çünkü konuşan kafa sayısında artış oldukça, evvela konuşmanın kalitesinde feci bir düşüş oldu, ikincisi konuşmanın normlarını belirleyen merciler ortadan kalktığı için kamu söyleminin topyekün kaosa dönüşmesi ihtimali belirdi. Bunun üzerine insanlar paniğe kapıldılar. Paniğe kapılınca da ‘ey devlet gel bizi kurtar, sustur şu hadsizleri’ psikozuna girdiler. Eh, iktidar sahiplerinin canına minnet. Aldılar sopayı ellerine, işlerine gelmeyen hangi fikir varsa sağlı sollu indirmeye başladılar.
Anlaşılmaz bir olay değil, anlıyoruz neden böyle bir noktaya geldiklerini. Ama sonuç iyi değil. Hiç değil. Bugün Batı ülkelerinde gelinen nokta, pek yakında 1933 Almanya’sına rahmet okutacak gibi geliyor bana..