İmkansızdır diyeceğim. Toplum yönetimi, yani siyaset dediğimiz şey, insanlar arasındaki güç mücadelelerinin öyküsüdür. Çok sayıda bireyin ve çok sayıda kurumun birbirleriyle sonsuz güç mücadelesinin, üste çıkma kavgasının adıdır. Yapay zeka yapalım, dünyayı yönetsin fikri ise bir bürokratik ütopyadır. Bürokratik dünya görüşünün bir şaheseridir. Çünkü bürokrasi şuna inanır: Tek bir kural sistemi olsa, tek bir algoritma olsa, ah dünya ne güzel yönetilir! Birbiriyle kavga eden insanlar ne kadar akılsız! Doğru olanı keşfedip, o doğruyu kurallar halinde topluma dayatmalıyız. Bürokrasinin düşünce tarzı budur. Yapay zeka denilen şey ise bürokratik zihniyetin bir apoteozudur, tanrısallaşmasıdır.

İnsanların birbiriyle kavgasını bir kurallar dizisine indirgeyemezsiniz. Bir kural sistemi çıkarıp bundan sonra böyle olacak diyemezsiniz. Bunu demek kavgayı mevcut haliyle dondurmak anlamına gelir. Birtakım insanlara kalıcı güç vermek, diğerlerine kalıcı güçsüzlük vermek demektir. İnsanlar bunu niye kabul etsin ki? Niye ben ve sen ve öbürü ve herkes kendi dediğinin, kendi tercihinin, kendi değer yargılarının, kendi duygularının, kendi arkadaşlık hislerinin egemen olması için mücadele etmeyi bıraksın?

Yapay zeka dünyayı yönetsin demek budur. Oyun bitti, bundan sonra kurallar var, siz de bunlara uymakla mükellefsiniz demektir. Evrensel köleleşme projesinin adıdır. Son yüzyıl içinde çılgın bir şekilde büyüyen bürokrasinin, insanlığın başına sarmış olduğu altından kalkılamayacak kadar kötü bir beladır.