Deniz Gezmiş kahraman mı
Pazar Sohbeti
20 Ekim 2020,10 Mart 2020
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Deniz Gezmiş sizce eşkıya mı, halk kahramanı mı?
İkisi birden olamaz mı? Eşkıya, evet. Aynı zamanda bir halk kahramanı haline geldi, en azından bazı halk grupları nezdinde. Deniz Gezmiş’i ezen ve yok eden devlet yapılanmasını ve siyaset dilini eğer tanıdıysanız, 1971’lerde Türkiye’ye hakim olan, Demirel’inden tut, Nihat Erim’ine, Sadi Koçaş’ına, Faik Türün’ünden Cevdet Sunay’ına kadar, bu insanların söylemini ve yöntemlerini tanıyorsanız doğal olarak Deniz Gezmiş’e sempati duyarsınız. Öylesine pis bir devlet anlayışı, öylesine riyakar, dar ufuklu, zulüm ve zorbalık üzerine kurulu bir devlet söylemi söz konusu ki, ona baş kaldıran kim olursa olsun kahramandır. Öyle bir çağda yaşadık.
Evet, eşkıya idi. Sonuç olarak soygunculuk yaptılar, adam kaçırdılar, yüz kişi Nurhak Dağı’na çıkınca ülkede devrim olacak sandılar, ordu içindeki darbeci gruplarla iş tutarak ülkeye devrim getirebileceklerini sandılar. Saçma bir gençlik hayaliydi. Ama her şeye rağmen gençlik hayalleri güzeldir. Evet gangsterdiler. Bonnie ve Clyde da gangsterdi. Üstelik bunlar Bonnie ve Clyde’dan daha mürekkep yalamış, dünya ve siyaset hakkında düşünmüş, yanlış sonuçlara varsalar bile en azından bir sonuca varmaya çalışmış çocuklardı. Çocuktular. Öldürüldükleri tarihte bugünkü benim oğlumdan daha gençtiler. Böyle değerlendirmek lazım bence.
*
Deniz Gezmiş adının Kemal Atatürk’le bir nefeste anılması sizde hangi duyguları uyandırıyor? İkisi de devrimci, o halde normal diyebilir miyiz?
Deniz Gezmiş ve arkadaşları konusunda benim açımdan önemli olan tek unsur devlet gücüne karşı mücadele etmiş olmalarıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin zalim ve ceberrut yapısına savaş açtılar. Devletle mücadele etmek bu ülkede yapılabilecek olan tek doğru şeydir.
Türk devletine karşı silahlı isyana girişen kişilerin o devletin kurucusu ve otoritesinin timsali olan ikonu yüceltmesi bana sorarsanız komik bir şey. Absürt bir şey. 1970’leri bilirseniz, 1970’lerin başında Kemal konusunda Türkiye’nin aklı yeterince berrak değildi. Dolayısıyla bu gençler ve onların örgütlerine katılanlar şu ya da bu düzeyde bir şekilde Kemal’in devrimci mücadelesini beğenmiş olabilirler. Bu da onların yanlışıdır, hoş görülecek bir yanlıştır. Bugün ise bu yanlışı sürdürmenin affedilir bir yanı yoktur. En azından altmış yıldan beri devlette bozuk olan her şeyin simgesidir o ikon. Faşistlerin, devletetaparların, devletin emniyet ve istihbarat birimlerinin ibadet derecesine yükselttiği, sadakat beyan ettiği, devletin ceberrut gücünün timsali olan bir simgeden söz ediyoruz. Bir insan hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile mücadele edip hem de aynı zamanda Kemal Atatürk sevgilisi olamaz. Yoktur böyle bir şey.