Anlaşıldığı kadarıyla Deniz Bey bugün artık pek o pozisyonda olmasa da düne kadar çüküne düşkün bir zatmış. Kendisine bu işlerin uzmanı olan bazı kişiler kadın temin etme görevini üstlenmişler. Ve bunu da gerektiğinde şantaj unsuru olarak kullanmak üzere kaydetmişler. Deniz Baykal kovulsun, haddi bildirilsin şeklinde şimdi internet camiasında bir eğilim görüyoruz. Benim fikrimi sorarsanız birincisi, ilk ve temel söyleyeceğim şudur, Deniz Baykal’ın özel hayatı, karşılıklı rıza üzerine kurulu cinsel davranışları beni ilgilendirmediği gibi hiç kimseyi de ilgilendirmez. Pezevenk mi kullanıyormuş, fahişelerle mi yatıyormuş, bir keresinde sekiz tanesiyle mi iş tutmuş? Bana ne? Size ne? Adamın kendi bileceği iş.

Bunun bir şantaj unsuru haline getirilmesine izin vermişse o zaman iş ciddileşmeye başlar. Kamuyu ilgilendiren birtakım kararlarda durumunu etkiliyorsa, kötü bir durumdur. Yalnız şunu bilin, tek Türkiye’de değil, demokratik dünyanın pek çok yerinde, bu konumda olmayan bir siyasetçi bulamazsınız. İnsanlar seçilip oraya geliyorlarsa, halk tarafından fikirleri veya ne bileyim görüntüleri çok beğenildiği için gelmiyorlar. Birileri tarafından piyon olarak öne sürüldükleri için yükseliyorlar. Ve kimse taşaklarından iple bağlamamış olduğu birini güç ve mevki pozisyonlarına kolay kolay getirmez. Baykal hakkında biraz bilgim var, aile geçmişi hakkında, etnik geçmişi hakkında. Sayın Baykal’ın siyaset kariyerini bu gerçeklerden bağımsız olarak düşünmeyi zor görüyorum. Şantaja açık bir kişi. Devlet kurumları tarafından şantajla kullanılması yeni bir şey değil tahmin ediyorum. Her şeyini biliyoruz, git şu görevi yap bizim için. Git, Adnan Menderes’i meydanın ortasında tokatla evladım, karşılığında sana Amerika’ya burs veririz. Git şu işi yap, aksi takdirde ipliğini pazara çıkarırız şeklindeki şantajlara maruz kalması muhtemelen bu kadın temini meselesinden çok daha eskiye gider.

Benzer durumda olmayan, birtakım açıklarından dolayı birtakım şeyleri yapmaya mecbur bırakılmayan siyasetçi sayısı tahmin ettiğinizden çok daha azdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun farklı olduğunu mu zannediyorsunuz? Onunki belki uçkur meselesi değildir, başka şeydir. Çeşitli siyasetçilerin, anlam veremediğiniz davranışlarını bu açıdan değerlendirin derim. Bu adam salak mı, niye böyle davranıyor, niye, niye, diye düşündüğünüz noktada, bir yerlerinden göbek bağıyla bağlı, o yüzden başka türlü yapmasına imkan yok diye düşünün, pek çok şeyin aydınlandığını göreceksiniz. Birileri buna diyor ki, evladım böyle yapacaksın, yoksa seni domaltırız. Pis bir dünyada yaşıyoruz vesselam.

Baykal’ın sulandırılmış faşist diye özetlenebilecek bir dünya görüşü ve yaklaşımı olduğunu öteden beri biliyoruz. Otuz senedir biliyoruz. Yeni bir şey değil bu. Bugüne kadar her şeye rağmen Deniz Baykal’a düşman olmayıp da şimdi yatağına bilmem kaç tane kadın getirtmiş diye düşman oluyorsanız, biraz kendinizi sorgulayın derim ben.