Chomsky yüzünden nasıl yoldan saptım
Pazar Sohbeti
15 Aralık 2019
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Noam Chomsky hakkında ne düşünüyorsunuz?
Noam Chomsky’yi biliyorsunuz, 20. yüzyıla damgasını vuran dilbilimcidir. Dilbilim alanında bir devrim yaratmış biridir. Dilbilimin temel varsayımlarını değiştirmiş olan kişidir. Çok uzun süre boyunca dilbilim alanında Chomsky’nin adı tanrıdan bir kademe sonra gelirdi. Kutsal bir isimdi.
Onun dilbilim tarzı benim hiçbir zaman hoşuma gitmedi. Ben daha eski kafalıyım, dilin tarihi evrimi beni daha fazla ilgilendiriyor. Dilin matematiksel analizi bana sıkıcı geliyor. Daha doğrusu, insana ait her konuda bilgiye ulaşmanın tek meşru yolu o olgunun tarihini incelemektir diye düşünüyorum, ilk gençlik yıllarımdan beri eğilimim bu yönde.
Üniversiteye gittiğim yıllarda ben dilbilim okumayı düşünmüştüm. Fakat Yale üniversitesinin dilbilim departmanı tamamıyla Chomsky’cilerin egemenliği altındaydı. Orada belki bilirsiniz, nihai alan seçimi üçüncü yılın başında yapılıyor. Birkaç dersi alır gibi oldum. Aman aman dedim, yaka silktim ve kaçtım. Ve dilbilim okumadım. Dilbilim okumamam Chomsky yüzündendir. Oradan bir hesabımız var.
Fakat çok değerli bir insandır. Dilbilim alanındaki öncü rolü dışında, Amerika gibi bir yerde bu derece tutarlı ve kalıcı bir şekilde sisteme ve rejime ve kapitalizme muhalefet edebilmiş olması ve dimdik ayakta durması ve bunu muazzam bir özveriyle, fedakarlıkla yapması, herkese vaktini ve fikrini ve düşüncesini serbestçe, cömertçe sunması, bunlar takdir edilecek şeylerdir.
Dilbilim alanında da, yanlış anlaşılmasın, Chomsky’nin getirdiği temel bakış açısı değişikliği doğru bir değişikliktir. Yani adam büyük bir bilimsel devrime öncülük yapmış bir insan. Mesele o ki ilgilendiği konular bana sıkıcı geliyor. Dilbilimin daha eski kökleri, yani 19. yüzyıl başında Grimm biraderlerle, Franz Bopp’la başlayan gelenek bana daha sıcak geliyor, daha aydınlatıcı geliyor.