Bu devirde anayasa lazım mı
Pazar Sohbeti
18 Nisan 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

İyimser Zamanlar kitabınızda Ali Nesin ile yaptığınız anayasa tartışmaları vardı. Aristoteles’in Politika’sının 7.-8. kitapları kıvamında bir ideal anayasa tasarlama çalışması yapar mısınız?
On beş yıl önce hayalimdi bunu yapmak. İdeal yasal çerçeve nasıl kurulur konusunda uzun süre kafa patlattım. Bir dönem Aristoteles tarzında değil de Thomas More tarzında Yokistan Anayasası ve Yokistan’ın Bazı Kurumları Üzerine Gözlemler adıyla bir kitap yazmaya başladım. Epeyce notları vardır o kitabın. 1998-99 falan olması lazım. Şimdi o iyimserliğimi kaybettim. Anayasaların anlamlı olduğuna dair inancım ciddi bir şekilde sarsıldı. Devletlerin temelde bir dizi güç ilişkisinden, şiddet tehdidinden ibaret olduğu fikri bana daha inandırıcı gelmeye başladı. Güç dengeleri de yasalarla masalarla düzenlenecek bir şey değildir. Bir toplumun geçmişinden, toplumun bünyesinden gelen şeylerdir bunlar, dört boyutlu tahtıravallinin dört köşesine yerleştirilmiş olan ağırlıkların birbiriyle nispi oranları meselesi. Anayasa hukukuyla çözülebilecek şey değilmiş gibi geliyor bana.
Türkiye’de gördük, merkezde yeterli güç birikimi sağlandığı takdirde anayasanın hiçbir anlamının kalmadığını, anayasayla çok rahat oynanabildiğini, özellikle anayasaların temel hak ve özgürlüklerle ilgili maddelerinin bugünün dünyasında hiçbir reel karşılığının kalmamış olduğunu gördük. Türkiye’yi bırakın, anayasayı adeta dini akide haline getirmiş olan ABD’de anayasa hukukunun bu devirde nasıl kolaylıkla halının altına süpürülebildiğini görüyoruz.
Anayasalar bir çağdı zannediyorum insanlık tarihinde. İlham kaynağı ABD anayasasıdır, 1780’ler. Peşinden Fransız ihtilalinin peş peşe ürettiği anayasalardır, 1790’lar. O tarihlerde çıkmış bir moda diyelim. O modanın sanki defteri kapandı son yıllarda diye tahmin ediyorum.