Bu çağda direnmek mümkün mü
Pazar Sohbeti
7 Mayıs 2023
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Bir ülke, bir toplum nasıl bu kadar korkak olur, bu kadar pasif olur, aklı bu kadar durur. Bıçak kemiği delmiş geçmiş, sokakta her şey normal. Susurlukta ışık kapatıp açan, gezide, sokakta bütünleşen akıl bugün ortada yok. Çok farklı ülkelerde, çeşitli nedenlerle insanlar sokakta ölüme gitmekten geri durmuyor. Kimse ölsün demiyorum, yahu hiç mi pasif direniş de mi olmaz? İki yıldır hayat pahalılığı konuşmaktan öteye giden yok.
Başka ülkelerde insanlar sokağa dökülüyor demişsiniz. Dökülüp gösteri yürüyüşü yapmak neye yarıyor ki? Fransa’da bütün memleket ayaklandı, ne sonucu var ki? Polisin tereyağından kıl çeker gibi bunu bastırma gücü var. Polise karşı bu gösteri yürüyüşlerinin başarı şansı sıfır. Bir tarafta bu var, diğer yanda tüm bu ülkelerde, Türkiye dahil, fakat Fransa dahil, Almanya dahil, İngiltere dahil, ABD dahil, insanları heyecanlandıracak, ölümü dahi riske ettirecek bir alternatif yok. Siyasi parti mücadelesi, bir Karagöz-Hacivat kavgasına dönmüş durumda: bir sahne gösterisi, gülünç bir şov. Toplumu kapıp sürükleyecek bir Robespierre yok piyasada, bir Lenin yok, 1776 Amerika’sının liderleri yok. Uzaktan dahi görünmüyor. İnsanlar durduk yerde ihtilal çıkarmaz ki. Ölümüne inandıkları bir siyasi alternatif için çıkarır.
Bir de sosyal medya diye bir oyuncak var elimizde. Orada sanal kavgalar vererek, sanal sloganlar atarak, herhangi bir sonucu olmayan müsabakalar yaparak vakit geçiriyoruz, ne güzel eğleniyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu tavırlarımızın, tercihlerimizin, kavgalarımızın, siyasi sahada bir karşılığı yok. Şunun yerine bu olsun deyip de bundan sonuç alabilecek bir güç yok ortada.
Değişecektir, bu böyle sürmez. Tarih, yıkılmaz kalelerin bir günden diğerine yerle bir oluşunun örnekleriyle dolu. Fakat değişimin ipuçlarını arayacaksanız, size tavsiyem Kaliforniya’ya, yahut Paris’e, Brüksel’e, Berlin’e bakmayın. Türkiye’ye de bakmayın. Size tavsiyem Ukrayna’ya bakın. En büyük devrim dinamiği orada bize göz kırpıyor. Afrika’nın Sahel’ine bakın, yüzde yedi nüfus artışıyla yakında dünyayı ele geçirirlerse sonuçları ne olur diye düşünün. Hatta Suudi Arabistan’a bakın, orada bir devrim oluyor sessiz sadasız. Çin’e bile bakabilirsiniz, gerçi Çin’in geleneksel bencilliğini aşıp dünyaya öncü olmasını uzak ihtimal görüyorum.