Bozcaada’ya daha fazla turist nasıl gelir
Pazar Sohbeti
25 Temmuz 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Bozcaada’nın turizm potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz? Neyi yapmalı, neyi yapmamalı? Turizm politikası için örnek gösterebileceğiniz başka bir Ege adası var mı?
Bozcaada bildiğim kadarıyla tamamen satüre olmuştur. Yani doymuştur turizm açısından. Taşıyamayacağı kadar çok turist almıştır. İmroz ise, üzerinde kara bir bulut olan bir adadır. Geçmişi acılıdır. Orası bir türlü turistik açıdan toparlanamadı. Ben şahsen bir yere turizm yatırımı yapacaksam ilk düşündüğüm şu olur: Başka kimsenin gitmediği nereleri var? Doymuş bir pazara girmektense, aç bir pazara girmek her zaman daha caziptir.
Benzeri bir yere turizm yatırımı yapmış biri olarak kendi deneyimimi anlatayım. Şirince’nin ve ona benzer pek çok yerin ahım şahım görülecek bir atraksiyonu yok. Tarihi eserleri, sarayları, Ayasofya’ları yok. Şirince’nin özelliği bir atmosfer. Yani bir ‘bozulmamış köy’ hikayesini anlatabileceğin sempatik, sakin bir Ege dağ köyü. Bunun içine sen günde kırk otobüs turisti doldurduğun zaman geriye hiçbir şey kalmaz. Altın yumurtlayan kazı kesmiş olursun. Öbür yandan, insanlar para kazanmak istiyor haklı olarak. Ne önerirsin bu insanlara?
Cevap, sayıyı azaltıp geliri yükseltecek olan ne yapılabilir, onu araştırmak lazım. Avrupa’da köy turizmi deyince bunun enfes örnekleri var. İtalya olsun, Fransa olsun, Avusturya, İsviçre, İngiltere vesaire, şahane köyler var. Bunları hem turistik hale getirip hem de işin bokunu çıkarmamak için ne yapmak gerekiyor? Pahalılaştırmak gerekiyor. Hizmet kalitesini çok yükseltmek gerekiyor. Bu köye gelen insanların burada başka hiçbir yerde bulamayacakları birtakım özel ürün ve hizmetler bulmaları gerekiyor. Sonuçta dünyadaki ticari hizmetlerin tamamına yakını büyük şehirlerde mevcut. Paris’te bulamayacağın bir şey yok. New York’ta, Moskova’da, İstanbul’da arasan bulamayacağın bir şey yok. Buraya geldiğinde öyle bir şey bulmalısın ki, işte bu o şehirlerde yoktur diyebilesin. Ne olabilir bu? Yemek olabilir. İyi yemek tekil olan bir şeydir, endüstrileşmemiş bir şeydir. Her bireysel aşçı, dünyada eşi olmayan bir şeyler yaratma potansiyeline sahiptir. Demek ki iyi restoranlar, harcıalem bir köyü turistik açıdan eşsiz kılacak potansiyele sahiptir. Sonra sanat, yani sanatçılar olmalı. Bireysel iş yapan, özgün iş yapan, bu sanatçının eserleri sadece bu köyde bulunur, başka yerde göremezsin diyebileceğin atölyeler olması lazım. Endüstriyel otel odası üretimi standartlarının dışında kalan konaklama tesisleri lazım. Şu gördüğünüz şiir gibi oda dünyadaki milyonlarca köy arasında sadece bu köyde var, İstanbul’da yok, Paris’te de yok diyebileceğin konukevleri yaratmak lazım. Benzeri olmayan bir mekan, benzeri olmayan bir yemek, benzeri olmayan bir sanat eseri satın almak için insanlar her türlü fiyatı ödemeye razılar. Helal olsun diyerek ödemeye hazırlar. Çünkü insanların buna ihtiyacı var.
Yıllarca Şirince’de ve bütün Türkiye’de insanlara bunu anlatmaya çalıştım. Antalya’dan plajlarını kitle turizmine açtın, eyvallah, o da lazım. Fakat küçük yerlerin, Şirince veya Bozcaada gibi yerlerin içine etmeden bu yerlerde vatandaşın para kazanma ihtiyacı nasıl karşılanabilir? Böyle karşılanabilir. Kaliteyi arttır, fiyatı da arttır, daha az insan gelsin, daha çok para harcatsın.
Kimseye anlatamadım, o da başka bir gerçek.