Bazıları neden baktığını göremez
Pazar Sohbeti
13 Haziran 2021
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Giresun’da yapılan sanat katli hakkında görüşlerinizi rica edebilir miyim? O güzelim kuleyi yıkıp, yerine dikilen bir ucube utanç verici, Taliban’ın Afganistan’daki talan eylemleri gibi canilik bence.
Gördünüz değil mi? 19. yüzyıl tarzı bir saat kulesini indirip yerine fayans kaplı umumi hela estetiğiyle bir kule yapmışlar. Tabii basında okuduğunuz her şeye hemen inanmak doğru değil. Hikaye büsbütün uydurma olabilir. O kule eğer varsa yıllar önce yıkılmış olabilir. Eski kule Rum eseriydi o yüzden yıktılar açıklaması da pek inandırıcı gelmiyor bana. Belediye meclisi bu gerekçeyle karar almaz. Hiçbir belediye başkanı şehrin simgesi olmuş yüz elli senelik bir kuleyi indirme kararını vermeye cesaret edemez. Mutlaka bir sebebi vardı o kulenin indirilmesinin diye düşünüyorum. Ya mail-i inhidamdı ya başka bir problem vardı orada onun için indirdiler.
Yerine benzer bir şey yapmaları mümkün değildi. Çünkü öyle bir yetenek yok memlekette. Öyle bir eğitim, öyle bir tecrübe yok. Öyle bir kuleyi tasarlayacak, uygulayacak, üstelik belediye meclisine kabul ettirecek bir sanatçı yok. Olanların hepsi İstanbul’da ve Ankara’da iki semtte birkaç tane kafenin çerçevesinde toplanmışlar. Onun dışına zaten çıkmazlar, Giresun’a gidip proje yapmazlar. Giresun belediyesinde ise böyle şeylere erecek bir akıl yoktur. Bildikleri estetikle ellerinden geleni yapmışlar.
Sosyal medyada da o duyguya kapılıyorum bazen. Şimdi bu kuleyi yapanlar, buna benzer Nasreddin Hoca heykelini, karpuz heykelini falan yapanlar, hayatlarında belki bir iki defa düzgün bir heykel görmüşlerdir. Öyle, trene bakar gibi bakmışlardır ona. Kavramamışlardır. Kavrayamazlar, çünkü detayları görecek gözleri yok. O göz eğitimle kazanılır. Eğitilmemiş göz, baktığını göremez. Eğitilmemiş adam, he diyor, burada eşeğe binmiş bir tane adam yapmışlar diyor, kendi de eşeğe binmiş bir adam yapmaya çalışıyor. Detayları algılayamıyor.
Sosyal medyada kalem oynatan insanların yüzde doksan dokuzunun davranışı aynen böyle. İncelikli bir şey söylediğin zaman görmüyor, anlamıyor, detayı kavrayamıyor. Detaya konsantre olamıyor. Nasıl yapmış, niye bunu söylemiş, düşünemiyor. Baktığı zaman gözlüğünü kaybetmiş on numara miyop gibi flu bir tablo görüyor. Ve o tablodaki hayaletle uğraşmayı kendisine hedef seçiyor.
Çok büyük benzerlik. Görememe, bakar kör olma durumu.