Bazı romancılar neden tek atımlık
Pazar Sohbeti
6 Aralık 2020
0:00
0:00

metin

Yaşar Kemal okudunuz mu? Kendisi ve romanları hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Yaşar Kemal okumamış kimse var mı allah aşkına? Ortaokuldaydım herhalde. Ortaokul bir veya iki. İnce Memet’i okudum. Hayran oldum. Çok beğendim. O kadar beğendim ki anneme okuttum. Ki annem pek fazla roman falan okumazdı. Hayran oldu. İki defa okudu. O da birkaç kişiye okuttu. Tekrar okudum. Çok beğendim. Daha sonra, sonraki romanlarından bir iki tanesini okumayı denedim. Çok sarmadılar. Sanırım İnce Memet için özel olarak inşa ettiği bir dil var, o dili başka konulara uygulayınca olmuyor, sırıtıyor. İkinci bir İnce Memet yazmaya kalkınca gene olmuyor, tekrara düşüyor.
Gabriel Garcia Marquez de öyledir. Yüz Yıllık Yalnızlık şaheser bir romandı. Ama ondan sonra yazdığı her şey, bana öyle geliyor ki, onu bir kademe daha küçültmüş. Keşke yazmasaydı başka roman, bir tane yazsaydı. Ama yayınevleri böyledir. Bir tane bestseller yarattın mı zorla sana kitap yazdırırlar. Oysa insanın içinde varsa vardır, yoksa yoktur.
Başka bir roman söyleyeyim. Latife Tekin’in Sevgili Arsız Ölüm’ü. Harikulade bir romandır. Çok içten, çok zeki, çok güzel anlatılmış bir romandır. Ondan sonraki kitapları... Nasıl desem. Latife’yle bir tanışıklığımız var, kırıcı bir şey söylemeyeyim. Eminim ki kendisi de bir mesafe koyup baktığında görüyordur. Bir tarafta hakikaten bir şaheser olan, dünya çapında bir anlatı olan Sevgili Arsız Ölüm var. Adeta içinden fışkırmış o roman. Sonrakiler, madem yazar olduk, yazar olalım, kitap yazalım diye yazılmış kitaplar.