Bazı komplo teorileri komplo mudur
Pazar Sohbeti
26 Eylül 2021
0:00
0:00

metin

Düz dünyacılar FBI tarafından komplo teorilerini açığa düşürüp karşıt görüşleri bastırmak için fonlanıyor mu? Aynı şeyi aşı karşıtı bazı gruplar içinde söyleyebilir miyiz?
Şu gerçekle karşı karşıyayız. Ülkelerin ve toplumların yönetimi gitgide kararan, gitgide kapanan bir sır perdesi ardında. İnanılmaz miktarda yalan var. Nasıl kokarcalar, koku bombasıyla ortalığı darmadağın ederler, ortaya öyle sis bombaları atılıyor ve hepimizin yaşamını ilgilendiren gelişmeler anlaşılması imkansız hale geliyor. Kamu yönetimi alanında, sağlık yönetimi alanında, polis yönetimi, ekonomi yönetimi alanında, teknoloji alanında kamuyu yöneten ve yönlendirenler o kadar koyu bir gizlilik perdesi ardında ve o kadar çok yalan üretimi var ki insanların olayları kavraması neredeyse imkansız hale geldi.
Anlamaya çalışıyorsun. Nasıl anlarsın? Elinde yeterli veri yoksa teori üretirsin. Rasyonel bir açıklama bulmaya çalışırsın. Bu rasyonel açıklama bulma çabası, egemen güçlerin temsilcileri ve sözcüleri tarafından ‘komplo teorisi’ olarak damgalanıyor. Tak diye damgayı basıyorlar. Adam anlamaya çalışıyor, çözmeye çalışıyor. Hipotezler ileri sürüyor. Hipotezlerle anlaşılmaz bir dünyayı anlaşılır hale getirmeye çalışıyor. Damgalar hazır: Yasak, komplo teorisi, akıl dışı, aşırı sağcı! Bu tavrın anlamı çok basittir. Düşünmeyeceksin diyorlar. Sana resmi makamlardan ve güç odaklarından verilen anlatıyı sorgusuz kabul edeceksin. Sorgulamaya kalktığın anda komplo teorisi yaftası hazır. Düşünmeyeceksin diyorlar, sana ne söyleniyorsa doğrusu odur.
Sonuç olarak dört veya beş kartel uluslararası haber trafiğinin neredeyse tamamını kontrol ediyor. Dünya olaylarına ilişkin anlatıyı şekillendiren yorumların ezici çoğunluğunu onlar üretiyor. Sermaye altyapıları ortak. Ve hepsi, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, Anglosakson devletlerinin istihbarat ve propaganda organlarınca kontrol ediliyor. Dünya hakkında kulağınıza gelen bilgilerin çok büyük bir bölümünü bunlar üretiyor. Ve sundukları menü içindeki bariz mantıki çelişkileri, bariz yalanları, bariz tutarsızlıkları deşmeye kalktığınız zaman komplo teorisi diyorlar. Eski zamanın cadı avlarındaki ‘içine şeytan girmiş’ suçlaması gibi bir şey bu. Yahut Sovyetler Birliği’nin heyheyli zamanlarındaki ‘emperyalizmin ajanı’ suçlaması gibi: O damgayı yedin mi kurtuluş yok, akıl yürütme ve tartışma yoluyla kazanmana imkan yok. Susmaktan ve boyun eğmekten başka çaren kalmıyor.
Komplo teorisi iddiasını güçlendirecek çok basit ve çok ucuz bir yöntem var. Misal, Covid salgını ile ilgili kuşkuların var, anlattıkları öyküdeki çelişkiler gözardı edilecek gibi değil, yalan konuştukları besbelli. Bunu sorgulamaya başlıyorsun. Niye yalan konuşuyorlar diye anlamaya çalışıyorsun. Hop, birkaç zibidi çıkıyor İngiltere’de, gidip bir G5 direğini yakıyorlar. Çünkü, diyorlar, G5 ağı Covid’e sebep oluyor. Bütün medya önceden uyarılmış, ful ekipman oradalar. Ertesi gün kartelin her kanalında manşet bu. Al sana komplo teorisi. Dünyanın en basit şeyi, böyle otuz kırk kişi bulup organize etmek ve ellerine alabildiğine saçma bir tez verip gidin ortalığı biraz karıştırın da haber olsun demek. Beş bin dolar içinde çözülebilecek bir ufak operasyon. Dünyanın herhangi bir polis teşkilatı böyle bir operasyonu akşamdan sabaha planlar ve uygular. Sonuç? E işte söyledik biz, manyak bunlar. G-5 elektromanyetik dalgaları Covid’e sebep oluyormuş, kah kih koh. Komplo teorisi, ne olacak.
Yahut, ne bileyim, 11 Eylül saldırıları hakkında kuşkular var kafanda. Çok profesyonel, çok örgütlü bir iş bu, diyorsun, Afganistan’ın dağında yaşayan bir sakallı meczubun yapacağı iş değil. Hop, sosyal medyada kim olduğu belirsiz birileri türüyor. Yahudiler yaptı bunu diye haber uçuruyor. Zaten o sabah o binalarda çalışan Yahudilerin hiç biri işe gelmedi. Deli saçması bir iddia, yanlışlanması çok kolay. Fakat maksat o aptalca iddiaya sizi inandırmak değil ki? Maksat, bu konuda fikir üretmeye çalışanların ciddiye alınması imkansız manyaklar olduğuna sizi inandırmak.
Nasıl başa çıkılabilir böyle bir namussuzlukla? Doğrusunu isterseniz bir fikrim yok, çünkü hakikat duygusunun darmadağın olduğu ve yalanın devlet yönetmenin temel aracı haline geldiği bir dünya ile nasıl başa çıkılabilir, bilmiyorum.