Bayan Anna nerede beylik kurdu
Pazar Sohbeti
14 Şubat 2024
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Hocam, Trabzon Akçaabat’ta ilginç bir bölge var. Sırasıyla üç köyün ilki Trabzon İmparatorunun kızı Anna tarafından kurulmuş. İkinci köy Yunan bağımsızlık savaşını başlatan İpsilanti ailesinin köyü. Üçüncüsü ise Trabzon İmparatorluğu’nun önemli bir saray görevlisine ait. Bu kadar küçük üç köyün bu zengin tarihi bize neler anlatıyor?
O köyleri biliyorum. Metinganiya köyleri denir bunlara bugünkü dilde. Akçaabat’ın yukarısında Hıdır Nebi Yaylası vardır. Yaylanın Akçaabat tarafında dibindeki köyler, sırasıyla birinin adı Koryana’dır. Koryana, Kyria Anna demek, yani Anna Hatun. Kimdir diye baktığınız zaman fantastik bir hikaye geliyor karşınıza. Kyria Anna son Trabzon hükümdarı David’in kızı. Siyasi kişiliği olan bir kadınmış. 1461’de Fatih Sultan Mehmet Trabzon’u zaptedince Müslüman olmuş diyorlar, bu doğru mu değil mi bilmiyorum. Fatih’in vezirlerinden Zağanos Paşa ile evlendirilmiş, İstanbul’a gelmiş. İki sene sonra aile ile Osmanlı yönetiminin arası bozulup David ile oğulları idam edilince Anna da bir yolunu bulup kaçmış. Trabzon’un dağlarında bir kaleye çekilmiş ve orada uzun süre hüküm sürmüş. Koryana köyü öyle anlaşılıyor ki bu hanımefendinin köyü.
Onun bitişiğindeki köy, İpsil köyü, yani Rumca Uzunköy. İpsilanti ailesi buranın eşrafından. 1680’lerde Osmanlı taşrasında siyasi otorite çökünce memleketi bırakıp İstanbul’a göçmüşler, Fener semtine yerleşmişler, orada seçkin bir konuma gelmişler. Aileden birkaç kişi Osmanlı Devleti adına Eflak ve Boğdan’da prenslik makamında bulunmuş. Onlardan birinin oğlu olan Aleksandros İpsilantis ise 1800’lerin başında Rusya’ya gitmiş, Petersburg’da okumuş, Rus devleti hizmetinde diplomat olmuş. Rus güdümündeki ilk Yunan bağımsızlık hareketini örgütleyen ve onun simgesi olan kişi bu Aleksandros. Bir başka özelliği daha var, gerçi o Aleksander mi dedesi olan diğer Aleksander mi emin değilim ama İstanbul adalarından Kınalıada’nın sahibiydi bunlar. Sonradan genç Aleksander vatan haini ilan edilince Osmanlı Devleti el koymuş adaya. Sonra burayı birtakım Protestan girişimcilere tahsis etmiş, onlar da parselleyip Ermenilere satmışlar.
Metinganiya köylerinin tarihi hakkında kaynak bulabileceğiniz güzel bir kitap, Bryer ve Winfield’ın, “Mediaeval Byzantine Monuments of the Pontic Region” adlı iki ciltlik eseridir, yani Karadeniz’in Ortaçağ Bizans Anıtları. Sanıyorum Türkçe’ye de çevrilmiş olacak. Orada bu bölgeden söz eder, bilgi verir.
Trabzon Rum Devleti kayıtlarında bu yer Trikomia, yani Üç Köyler diye anılıyor. Akçaabat’ın aşağısı Platana, yukarısı Trikomia. Trikomia’da Trabzon ileri gelenlerinin mülkleri varmış. Bir de muazzam kale var, o kaleye sahip olan Üçköyler bölgesine hakim oluyor. Kalenin adı Rumca Metingania diye geçiyor, fakat aslı öyle anlaşılıyor ki Türkçe. Metinkaya, yani sağlam kaya. Bayan Anna kocası Zağanos’tan kaçtıktan sonra anlaşılan Metinkaya’ya sığınmış, oradan ortalığı yönetmiş. Osmanlı’nın bu konulardaki tavrı esnektir. Açıkça isyan etmediği sürece uzlaşma yoluna giderler. Anladığım kadarıyla Anna Hanım’a da en azından bir noktada damarlarına basıncaya kadar göz yummuş olacaklar.