Bach Buxtehude’yi nasıl ezdi
Pazar Sohbeti
25 Ekim 2020
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Bach’ın Do minör Passacaglia ve Füg’ü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Olağanüstü bir eserdir. İnsanı altüst eden bir eserdir. Ciğerini sarsan cinsten bir eserdir. Bach’ın tüm eserleri için, aklınızdan çıkarmayın, tam tadına varmak için mutlaka ve mutlaka eşlik etmelisiniz. Enstrümanla eşlik edebiliyorsanız enstrümanla, yoksa zımbır zımbır diyerek, sesli olarak eşlik edin. Daha da iyisi, dans edin. O zaman nasıl dehşetli bir olguyla karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız.
Do minör Passacaglia hakkında yarı hayali bir öykü yazmayı düşünmüştüm bir tarihte. Biliyorsunuz Bach çok gençken, 20 yaşındayken yanlış hatırlamıyorsam, büyük usta Dietrich Buxtehude’yi yerinde dinlemek ve ona saygılarını sunmak için Almanya’nın ortalarında bir yerde olan kendi vatanından yola çıkıp, yüzlerce kilometre yürüyerek Lübeck kentine gider. Buxtehude çağın namlı org ustası ve aynı zamanda Lübeck kentinin müzik direktörüdür. Genç müzisyeni sever, onu evinde barındırır. Bir aydan fazla misafir eder. Kendisi artık yaşlanmıştır, emekliye ayrılmak üzeredir. Ona kızıyla evlenmesini ve kendisinden sonra Lübeck Müzik Direktörlüğü görevini üstlenmesini teklif eder. Sonra bir şeyler olur, bunların hiçbiri yürümez ve Bach Lübeck’i terk edip yurduna döner.
Şöyle bir senaryo bazı insanların aklına gelmiş, muhtemelen gerçek değil fakat düşünmesi çok cazip. Buxtehude’nin de do minör tonda bir passacagliası var. Çömez belli ki ona cevap olarak yazmış, ustasına kendini göstermeye çalışmış, hocam şöyle mi demek istedin diye sormuş. Fakat yaptığı iş o kadar olağanüstü bir eser ki, ustasına kendisini göstermeye çalışırken onu ezip geçmiş. Bazen olur böyle şeyler. Vasatlar dünyasında dahinin bitmeyen trajedisidir. İyi bir ustanın yanında kendine güvenini kazanan yahut da işin püf noktasını çözdüğünü hisseden genç insan, coşar. Coşar ve dehasını konuşturmaya başlar. O kadar coşar ki ustasını korkutur ve onun hoşuna gitmeye çalışırken tam tersi sonucu elde eder.
Oradaki o psikolojiyi yakalayan bir öykünün çok hoş olacağını düşünüyorum.