Aziz Nikola nasıl sömürüldü
Pazar Sohbeti
29 Aralık 2019
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Demreli Aziz Nikolaos’tan bahseder misiniz? Noel’le ilgisi nedir?
Hristiyanlık biliyorsunuz 320’li yıllardan itibaren gitgide Roma İmparatorluğunun resmi ve egemen dini oldu. Bundan kısa bir süre önce, 300 yılı dolayında, Kayser Diokletianus emriyle Hristiyanlar çok şiddetli bir kovuşturmaya uğramıştı. İmparatorluğun her tarafında sayısız insan Hristiyan dinine mensup olduğu için Fetöcülükle suçlanıp idam edilmişti. Aradan yirmi küsur yıl geçip zaferi kazandıklarında, o zulüm döneminde şehit olanlar, yeni dinin adeta panteonunu, tanrılar galerisini oluşturdular. Her il, her ilçe, her kasaba, her köy, her bölge kendi din şehitlerini ön plana sürdü. Onların türbeleri yeni dinin en önemli kurumsal dayanakları haline geldi. Bir ucu Basra’dan ve Bağdat’tan, diğer ucu İngiltere’ye ve Fransa’ya dayanan coğrafyada, her kasabada, hemen hemen her köyde, 3. yüzyılın son günlerinde veya 4. yüzyılın ilk yıllarında şehit olduğu ileri sürülen bir azizin mezarı vardır.
Myra o tarihte Likya vilayetinin başkentiydi. Şimdi Antalya’nın Demre veya diğer adıyla Kale kasabasıdır. Oranın azizi de Nikola adında bir zat-ı muhteremdi. Çok mülayim, mutedil, iyi yürekli bir insan olduğu, özellikle çocuklara gizlice ufak tefek hediyeler vermeyi sevdiği, evlenemeyen fakir kızların çeyiz bulmalarına yardım ettiği anlatılır. Denizcilerle gemiciler de hazrete çok hürmet eder, denizde başlarına bir kaza gelmemesi için duasını esirgememesini isterlermiş. Böylece bir Aziz Nikolas kültü oluştu. Rum dünyasına özgü bir gelenekti. Batıda ilk duyulması, Alman imparatoru III. Otto’nun annesi olan İstanbullu Theofanu sayesindedir derler, 980’li yıllar olmalı. Bundan bir süre sonra İtalyalı denizciler azizin kemiklerini Demre’den zorla kaldırıp İtalya’nın Bari kentine götürdüler, orada muazzam bir Aziz Nikola ziyaretgah kilisesi inşa edildi. Yakın döneme dek yoğun bir dini turizme hizmet etti. Azizin namı böylece yürüdü. Aziz bir kişinin reliklerinin bir yerden bir yere aktarılmasına translation deniyor biliyorsunuz. Batı kilisesinde Nikola’nın şehadeti ayrı tarihte, translation yortusu ayrı tarihte kutlanır. Bir bakıma Avrupa’nın Doğu’ya üstünlüğünü ilan edişinin kutlamasıdır. Ama o anlamını şimdi hatırlayan var mı bilmiyorum.
Şehadet yortusu 6 Aralıktadır, Hz. İsa’nın doğum günü olan Noel ile de hiçbir alakası yoktur. Almanlarda ve galiba Hollandalılarda Noel’den önceki dört haftalık hazırlık süresi olan Advent’in ilk yortusu Nikola gününe rastladığından zannediyorum Nikola bir şekilde Noel öncesi günlerin simgesi olmuş. Bundan bir Noel azizi çıkarılması ve Aziz Nikola’nın Coca-Cola reklamından çıkma bir soytarı kılığına büründürülmesi 20. yüzyıl başında Amerikan kapitalizminin eseridir.
Bugün için Noel bayramı Hristiyan dünyasında sadece ve sadece mal satmak için bir tüketim çılgınlığına, bir reklam çılgınlığına dönüştürülmüştür. Bence Noel Baba kültünün bugün aldığı biçim, yani geyik kayağına binmiş kırmızı külahlı soytarı öyküsü, her şeyden önce Hristiyanlığa bir hakarettir. Unutmayın ki İsa bir mülteciydi, kovulmuş biriydi, üstelik gayrimeşruydu, yolda sığındıkları bir ahırda doğdu. Böyle bir öykünün üzerine kurulu olan bir yortunun bugün bir alışveriş çılgınlığına dönüştürülmesi bence utanç verici bir şeydir. İçinde yaşadığımız çağın çirkinliğinin çarpıcı bir simgesidir.