Atom bombası soykırım mı
Pazar Sohbeti
23 Ekim 2022
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Soykırım inkarcılarının birçoğu, soykırım adlandırılmasında çifte standart olduğunu düşünüyor. Mesela 2. Dünya Savaşı’ndaki Hiroshima-Nagasaki atom bombaları gibi dünya tarihinin en büyük acılarından biri neden soykırım diye adlandırılmıyor?
Çok basit, çünkü soykırım değil. Çok insan öldürünce soykırım olmuyor. Katliamla eş anlamlı bir kelime değil soykırım. Spesifik bir anlamı var kelimenin. Bir kavmi, bir milleti yok etmek çalışmanın adı soykırım. Bunu çok fazla insan öldürmeden de yapabilirsin. Dağıtırsın, sürersin, çocuklarını toplayıp yabancılara evlatlık verirsin, dillerini yasaklarsın, dinlerini yasaklarsın, mezarlıklarını tahrip edersin, kitabelerini silersin, coğrafyadaki izlerini yok edersin. Bu soykırımdır. Atom bombasına gerek yok. Herkesi öldürmene de gerek yok. Adam öldürmek değil, kolektif bir varlık olarak bir kavmi öldürmek hadisesine soykırım deniyor.
Tarihte bunun birtakım örnekleri var. Amerika Birleşik Devletleri’nin yerli Kuzey Amerika kavimlerini yok etmesi tipik bir soykırım örneğidir. Alman Şövalyeleri’nin 13. yüzyılda Prusya kavmini sistemli olarak yok etmesi soykırımın klasik örneğidir. Yavuz Selim’in Anadolu’da Kızılbaşları yok etmeye çalışması soykırım sayılabilir. Bugünkü Türkiye sınırları içinde bir buçuk milyonu aşkın Ermeni varken on yıl içinde sıfıra düşmesi, hepsini ya öldürerek, ya sürerek, yağmalayarak, zorla din değiştirterek, çoluk çocuğunu zapt ederek bu kavmin yok edilmesi de tipik bir soykırım hadisesidir. Soykırım diye bir şey varsa modern tarihte bundan daha soykırım bir soykırım düşünemiyorum.
Hiroshima, Nagasaki atom bombalarının bunlarla bir alakası yok. Japon kavmini ortadan kaldırmak gibi bir maksat güdülmedi. Buna yönelik bir adım atılmadı. Maksat Japonların canını yakarak bir an önce teslim olmalarını sağlamaktı. Bir kez teslim olduklarında Amerikan devleti Japon halkını ve devletini yeniden ayağa kaldırmak için canla başla çaba gösterdi. Herkesi Sahalin Adası’na tehcir edip ne halleri varsa görsünler demedi. Japonların bundan böyle Jane ve Frank adını almasını şart koşmadı. Tapınaklarını yıkıp camiye çevirmedi. Şehir, kasaba, köy ve mezra adlarını değiştirip hepsini New Providence ve Yorktown yapmadı. Çekik gözlüler bundan böyle çavuş ve müdür olamaz diye kanun çıkarmadı.
Ha, böyle düşününce tabii Japonya’da değil ama Hawaii Adası’nda yaptıkları neydi diye sorulabilir, o başka. Ama, ne olur, lafları çorba etmeyelim. Kelimelerin bir anlamı var. Keyfimize göre eğip bükmeyelim.