Ateistler neden daha ahlaklı
Pazar Sohbeti
17 Temmuz 2022
0:00
0:00
metin
Ateistlerin eski dinlere inananlara göre daha yüksek ahlak düzeyine sahip olduğunu düşünüyor musunuz?
Hiç kuşkusuz. Tartışmasız, apaçık bir gerçek. Alenen ateist olup küçük hesapçılık, alçaklık, suç işleme, namussuzluk etme, hırsızlık yapma, ayaküstü yalan konuşma gibi şeylere müptela olanlar çok enderdir. Bunun sebebi şudur: Genel-olarak ateizm cesaretine sahip olanlar, toplumun şiddetli bir tutkuyla sahip olduğu inançlara aykırı görüşler ve inançlar serdetmeye cüret eden insanlardır; genellikle toplumun ahlaken daha sağlam ve kavi duran, daha özgüvenli olan, yaşam tarzını ve davranışlarını alışkanlıklar üzerine yahut da çevresini taklit etme üzerine değil, ilkeler üzerine kurmayı tasarlayan bireyleridir. Ahlak anlayışları mahalleyi taklit etmekten ibaret olan insanlara oranla ahlaki konularda daha derinlemesine düşünebilen, daha sağlıklı tavır alabilen insanlardır. Örneklere bakınız, mahalle kahvesinde size söylenenlere inanmayınız, tartışmasız bir şekilde hem Türkiye’de hem diğer ülkelerde ateistler ortalamada dindarlardan ahlaki açıdan da kesinlikle daha üstündürler. Nadiren dindarlar arasında da ahlaki mevzuları derinlemesine tefekkür etmiş, alışkanlıkların ötesinde bir ahlak anlayışını geliştirebilmiş olanlar çıkar, bunu inkar edemeyiz. Buna karşılık ateistler arasında bu yeteneği edinmiş olanlar, ezici farkla çoğunluktadır. Hemen hemen hepsi öyledir.
Bunu söylerken şu gerçeği de göz ardı etmeyelim: Ateizmi ahlaken üstün kılan şey azınlık olmasıdır. Kalabalığın zıddı olmasıdır. Demek ki bir toplumda ateizm egemen öğreti olsa, mesela vaktiyle Sovyetler Birliği’ndeki ve uydu ülkelerindeki gibi okullarda öğretilen ve dayatılan öğreti olsa, şüpheniz olmasın, ateistlerin de ahlak seviyesi büyük hızla çöküşe geçecektir. Nitekim öyle de olmuştur. ‘Toplumun normlarına uyar görüneyim, aman milletin dediğinden farklı bir şey söylemeyeyim, farklı bir şey söyleyen olursa onun tepesine bineyim, kafasına vurayım ki ben de otoriteden yana olayım, aferin alayım’ diye özetlenebilecek olan tipik çoğunluk düşüncesine aykırı olduğu için ve aykırı olduğu sürece, ateizm ahlaklı insanlara cazip gelr. Çoğunluk inancı olduğu gün, çoğunluk dinlerinden farksız bir pespayeliğe yuvarlanacağından ben eminim.
Geçenlerde size Polonya’da 1980’lerde Katolik dininin kazandığı devrimci rolü anlatmıştım. Öyle görünüyor ki dindar bir toplumda ateistlerin kazandığı rolü, Polonya komünizminde Katolik müminler kazanmış. Paradoks gibi görünüyor, ama sebebini anladığınız zaman çok basit bir şey aslında.
Türkiye’de ateizm modası biliyorsunuz son beş altı yıl içinde bir hayli öne çıktı. Ateistlerin sayıca artış göstermesiyle birlikte ne oldu? Türkiye’nin diğer kitle-dini olan Kemalizm ile eklemlendi ateizm birçok insanın zihninde. Biliyorsunuz, mutaasıp Kemalizmle yobaz dincilik arasında, ahlaki duruş açısından, entelektüel derinlik açısından, zihinsel gelişmişlik açısından ciddi bir fark yoktur. O yüzden belli çevrelerde ateizm eşittir Kemalizm denilmeye başladığı anda, ateizm bünyesinde de çok ciddi ahlaki yaralanmalar, ahlaki çürüme belirtileri kendini göstermeye başladı. Tıpkı mutfaktaki masada bir hafta duran meyve kâsesi gibi, içindeki çürükler sırıtmaya ve hatta kokuşmaya, küflenmeye başladı.