Aşırı güç nasıl yozlaştırır
Pazar Sohbeti
19 Eylül 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
IŞİD’i kim ortaya çıkardı? Bir Amerikan projesi miydi? Kim onlara silah verdi, organize etti?
IŞİD çok netameli bir konu. Adeta başından sonuna bir tiyatro gösterisiydi IŞİD. ‘Bak ne kadar kötü, aman aman aman, İslami teröristler, lanet olsun’ argümanına kanıt oluşturmak amacıyla ortaya çıkmış bir hareketti sanki. Nedense Amerikalıların çok yoğun olarak aktif olduğu, Amerikan istihbarat örgütlerinin adeta hayatı kontrol ettiği bölgelerde ortaya çıktılar. Tesadüf herhalde deyip geçiyoruz.
IŞİD’in kökenine dair kuşkular tüm dünyada kuvvetle dile getirildi. Amerikalılar olabilir mi? Bu denli şeytanca bir senaryo mümkün müdür? Sorun şu ki, Amerika’da kararları kim veriyor ve hangi rasyonaliteye göre karar veriyor, artık açık değil. 11 Eylül 2001 saldırısı bir dönüm noktasıydı. O zamandan bu yana Amerikan ordusu ve Amerikan istihbarat teşkilatı homojen bir bütün olarak hareket etmiyor. Bir dizi çıkar ve güç grubu olarak hareket ediyor. Ve her türlü yasal kontrolün dışında olmanın getirdiği olağanüstü özgürlüklerden yararlanıyor. Samimi olun kendinize sorun. Bilseniz ki, hiçbir şekilde size hesap sorulmasına imkan yok. Her şeyi yapabilirsiniz. Gücünüz var, paranız var, silahınız var, teşkilatınız var. Ve dünyanın en büyük pisliklerini de yapsanız hiç kimse, hiçbir zaman size hesap soramayacak. Neler yapardınız? Ben her şeye rağmen yüksek ideallerimi korur ve ahlaklı davranırım diyorsanız eğer, pardon, çok feci yalan konuşuyorsunuz. Çünkü insanoğlu öyle bir mahluk değil. İnsanoğlu mecbur olduğu şeyleri kendi iradesiyle, isteyerek yaptığına kendisini inandırır. Adam öldürdüğünde eğer hayatın mahvediliyorsa adam öldürmezsin, korkarsın adam öldürmekten, ve ahlaken çok doğru bir iş yaptığına kendini inandırırsın. Ben zaten bana imkan da verilse adam öldürmem, katiyen, diyerek kendi kendinize bir masal anlatır ve bu masala inanırsınız. O gücü ele geçirdiğiniz zaman ne olacağını ise gerçekte sadece Allah bilir. Her insanın kalbinin derinliklerinde pusuda yatar o canavar.
Şimdi, eğer Amerikalılardan her şey beklenir diyorsak, senden benden daha kötü insanlar oldukları için değil bu kuşku. İmkan verildiği için. Siyaset felsefesinin binlerce yıldan beri bildiği bir gerçek var: İnsanlara kontrolsüz güç verirsen o gücü kötüye kullanırlar. Matematiksel bir gerçek bu, iki kere iki dört gibi bir şey. Amerikan güvenlik örgütleri bu doğa kanunun istisnasıdır dendi. Kurumları güçlü, dengeler var, demokrasi var, zaten Protestan ahlakı var dendi. Çağ yeni çağ, galaktik federasyonu kursak iyi olur dendi. Paramız çok, ordunun en iyisini, polisin en iyisini, istihbaratın en iyisini neden satın almayalım dendi. Sonunda hiç kimseye hesap vermeyen, kimseye bilgi verme mecburiyeti dahi olmayan, bir değil birkaç Leviathan yaratıldı. Ve sürpriiiz! Bunlar da insan. Feylesof Kral değiller. Aklın cisimleşmiş hali olan teknokrasi kadroları da değiller. Bildiğin puşt, fırsatçı, akılsız insanoğlu. Fıtratlarında var gücü ele geçirince her türlü namussuzluğu yapmak.