Ankara neden başkent oldu
Pazar Sohbeti
15 Ocak 2023
0:00
0:00

metin

Ankara neden başkent seçildi? Milli Mücadele’den sonra başkentin İstanbul’a geri dönmesi daha mantıklı değil miydi?
Bir dizi sebep vardı. Birincisi, Balkan Harbinde bütün Osmanlı’nın Avrupa yakası kaybedildi. İstanbul’un özelliği, imparatorluğun tam merkezinde olmasıydı. Sağındaki toprakların özgül ağırlığıyla solundaki toprakların özgül ağırlığı birbirine eşitti. Tam çaprazın ortasındaydı. Bir kanadını kaybetti Türkiye. Dolayısıyla devletin sıklet merkezi değişti. İstanbul’dan doğuya kaydı. Anadolu’nun ortasına doğru çekildi.
İkincisi 1919 yılından itibaren Müdafaayı Hukuk rejimi, Erzurum ve Sivas Kongreleri’nden sonra kurulan rejim, İstanbul’da güç sahibi değildi. İstanbul, müttefik kontrolü altındaydı. İstanbul’daki hükümet, müttefiklerle Türkiye’nin ihtiyaçları arasında birtakım dengeleri gözetmek zorundaydı. İster istemez yeni hükümet İstanbul’un dışında bir yerde kuruldu.
Zaferden sonra, 1923’te başkentin yeniden İstanbul’a dönmesi bekleniyordu. Herkesin doğal beklentisi buydu, çünkü Türk yönetici sınıfları açısından dünyanın merkezi İstanbul’du. Ülkenin tüm sanat ve kültür hayatı, tüm idari mekanizmaları, tüm geçmişi, tüm anıları İstanbul’daydı. İstanbul, Türkiye’nin manevi başkentiydi. Fakat İstanbul halkı yeni rejimden hiç fazla memnun değildi. İstanbul’un elit kadrolarının çoğu bu rejimi en kısa zamanda nasıl gönderiririz de yerine bildiğimiz düzeni kurarız beklentisi içindeydi.
Mustafa Kemal yedi yıldan beri İstanbul’a uğramamıştı. 1926’da ilk kez İstanbul’a geldi. Bu hadise büyük bir coşkuyla kutlandı ve beklendi ki, tamam dönüyoruz İstanbul’a diye ilan edecek. Fakat o beklenti gerçekleşmedi çünkü İstanbul riskliydi. Hem siyasi açıdan, hem askeri açıdan riskliydi. Ülkenin kalbinde bir yer gerekiyordu. Ülkenin kalbindeki bu yer Kayseri, Konya, Sivas veya Ankara olabilirdi. Bu dördü arasında en uygunu açık farkla Ankara’ydı. En büyük olan, en işlek iletişim yolları üzerinde bulunan, en medeni olan, düzgün bir miktar konutları olan şehir Ankara’ydı. Konya Cumhuriyet rejimine karşı isyan halindeydi, dolayısıyla Konya söz konusu değildi. Sivas allahın kaybettiği uzak bir yerdi. Kayseri olabilirdi, fakat İstanbul’la daha yakın demiryolu münakalatı olduğu için Ankara tercih edildi.
Bir şey daha var, unutmayın. Ankara’da Keçiören semti, Türkiye’nin İstanbul dışındaki ilk ve tek modern, planlı toplu konut mahallesi niteliğindeydi. Çünkü neden? Çünkü Ankara Dünya Harbinden önce Katolik Ermenilerin adeta başkentiydi. Tiftik ve yün ticareti sayesinde ciddi para kazanan ve Avrupa ile yakın ilişkiler içinde olan bir Ermeni ticaret sınıfı mevcuttu Ankara’da. Ve bunlar, Birinci Dünya Savaşından hemen önce Keçiören’de bir model kent, ilk kez planlı suburb niteliğinde bir yerleşim birimi inşa etmişlerdi. Ankara’ya gelip yerleşen Milli Mücadele kadroları Keçiören’deki bu evlere çöktüler. Hazır ev var. Yani o devirde kalkıp sen Konya’ya falan gidecek olursan sefil olursun. Oturabileceğin, içinde helası olan, mutfağı olan bir ev bulamazsın. Bunlar önemsiz faktörler değil ki?