Anayasayı takan mı var allahaşkına bu aşamada? Yalnız Türkiye’den söz etmiyorum, dünyanın diğer ülkelerinde de durum farklı değil. Anayasa bir 19. yüzyıl fikridir. Ve çağı geçmiş görünüyor. Devlet dediğimiz teşkilat ülke ekonomisinin yüzde ellisinden fazlasını temsil eden bir deve dönüştüğünde anayasanın pabucu dama atılır. Arslana eşek semeri vurmak gibi bir şey.

Devlet, milyonlarca insanı istihdam eden ve geri kalan herkesin tüm ekonomik faaliyetlerini ayrıntısına kadar kontrol eden bir mekanizmaya dönüşmüş. Sen maaşlı çalıştığın zaman maaşını aslında devlet belirliyor. Şirket kurup özel teşebbüse girdiğin zaman en büyük ortağın devlet. Müteşebbis olarak devletten izin almadan nefes alamazsın. Gelirinin büyük kısmına devlet el koyar, ne kadar gelir elde edeceğine de devlet karar verir. Yaşlıysan, öğrenciysen, hastaysan paranı devlet öder. Bir oyuncunun bu denli güçlendiği bir oyunda, polis terörünün doğal hayatın bir parçası sayıldığı bir ortamda, anayasa dediğin şey osuruktan ibarettir. Boş laftır.

İlk dört maddesi değişmiş de, değişmemiş de, hikaye bunlar. Göz boyama. Sen fare olarak gitmişsin, arslanla sofraya oturmuşsun, diyorsun ki gel seninle bir sözleşme yapalım, sen şunu şunu yapmayacağına bana söz ver. Arslan da, he, olur diyor. Anayasa dediğin budur bugünkü çağda. Geçiniz.