Amerika’da ırkçılık var mı
Pazar Sohbeti
12 Haziran 2022
0:00
0:00

metin

Günümüzde zencilere sistemik ırkçılık uygulandığını düşünüyor musunuz?
Soru herhalde ABD ile ilgili. Türkiye’de böyle bir konunun gündemde olduğunu sanmıyorum.
Seçkin kesimlerde, orta sınıf ve üstünde yok öyle bir ayrımcılık. Her konuda eşitten bile öte, ayrıcalıklı bir zümre görüntüsü veriyorlar. Buna karşılık alt sınıfların durumu başkadır. Alt sınıfa mensup zenciler, aman bize bulaşmasın, uzak dursun, bizim buraya dadanmasın, mahallemize girmesin, okulumuza girmesin, şirketime gelmesin yaklaşımı ile karşı karşıyalar. Bu ırkçılık mıdır? Elbette ırkçılıktır. Ama sorulacak soru bu değil, doğru soru bu ırkçılıkta haklılık payı var mı yok mu sorusudur. Çünkü orada herhangi bir şehirde bir müddet yaşamış olan herkes bilir ki zencilerin alt tabakası beladır. Sokakta gördün mü kaldırım değiştirirsin. Çok oldukları bir okula çocuklarını göndermek istemezsin. Orta ve üstü sınıfa mensup zencilerle kimsenin bir alıp veremediği yok. Niye olsun ki? Ama alt tabakanın büyük bir kısmı topluma karşı düşmanlık hisleriyle dolu ve bu düşmanlık hislerinin gereğini yapmaktan çekinmeyen bir kesimdir ABD’de. Bu da doğal olarak tepkiyi besleyen bir şeydir. Bu gerçeği inkar etmenin faydası yok.
Amerikan cezaevleri insanlık için bir skandaldır. Toplam nüfusun %1 gibi korkunç bir oranı cezaevine mahkum edilmiştir ABD’de. Dünyanın hiçbir ülkesiyle kıyaslanmayacak kadar yüksek bir cezaevi nüfusuna sahiptir. Ve cezaevi nüfusunun yarıdan fazlası, %60 civarında bir bölümü zencidir. Daha çok suç işledikleri için mi hapse giriyorlar, yoksa daha fazla hapsedildikleri için mi suç işliyorlar? Bu sorunun cevabı imkansızdır. Yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar? Sosyal koşullar mı onları bu hale getiriyor, yoksa bu halde oldukları için mi sosyal koşulları kötü? Bu sorulara cevap vermenin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Yüz yıldan fazla bunlar tartışıldı, lehte ve aleyhte akıllı insanlar binlerce fikir beyan ettiler, sonuçta başladığımız noktadan bir adım ileriye gitmiş değiliz.
Belki başka kolonyalizm tecrübeleriyle karşılaştırmak biraz ufuk açabilir. Mesela Portekiz’in tarih boyunca yaklaşımları farklı olmuş, bugün elde ettiği sonuç da farklı. Portekiz’de ülke nüfusunun yüzde üç ila beşi gibi bir kesim Afrikalı. Eski sömürgelerinden, yani Angola’dan, Mozambik’ten, Ekvatoryal Gine’den gelen insanlar çok. Portekiz toplumu 16. yüzyıldan beri karışık evliliğe karşı çıkmamıs, hatta bayağı teşvik etmiş. Mesela Brezilya’ya, Goa’ya, Angola’ya gönderdikleri Portekizli kolonistlerin Afrika kökenlilerle evlenmesini, üremesini, karışık ırk üretmesini aktif olarak desteklemişler. Karışık evlilikten doğan çocukları memnuniyetle Katolik kilisesine kabul etmişler. Bu mesela Anglo-Saksonların koloni deneyimine benzemeyen bir şey. Belki bunun bir sonucu olarak Portekiz’de bugün Afrika kökenlilerin ayrımcılığa veya düşmanlığa maruz kaldıklarına dair pek bir belirti yok. Böyle bir şeyden şikayet eden pek duyulmuyor.
Bunlar karşılık ABD’de her an toplumun temellerini sarsmaya aday çok ciddi bir sorundur zenci sorunu.