Ağrı Dağının adları nereden gelir
Pazar Sohbeti
6 Mart 2022
0:00
0:00
metin
Erivan’dasınız, üç haftadan beri arkanızda Ararat Dağının bir tablosuyla yapıyorsunuz yayınlarınız. Bize bu dağ hakkında bilgi verir misiniz? Ağrı mıdır Ararat mıdır adı sizce?
Bugün, 15-20 günden beri ilk kez Yerevan üzerinde havalar biraz berraklaştı, pırıl pırıl bir güneş açtı ve karşıdan muazzam bir ihtişamla Ağrı Dağı ortaya çıktı. Şu anki evimin arka penceresinden tüm ihtişamıyla görünüyor. Ağrı, Türkiye'de çoğu yerden pek görülmez. Tam heybetini görmek için sınırın bu tarafına geçmek lazım. Yerevan şehri bir yamaç üzerindedir. Karşısı neredeyse bütün ufku kaplayan, müthiş büyüklükte, bir değil iki dağdır Ağrı veya Ararat.
Bu dağın üç adı var biliyorsunuz. En eski adı, Milat yıllarında ilk kaydedilen ve hala kullanılan adı Masis’tir. Bu muhtemelen eski İranca bir isim. “En büyük” demek, yani the biggest, en yüksek dağ anlamında. En yakışan isim de budur bence.
Ararat adı Tevrat’ta Ermeni ülkesiyle eş anlamlıdır, Mezopotamya’nın kuzeyindeki dağlık ülkenin adıdır. Daha sonraki devirde Perslerin ve Romalıların Armenia dedikleri ülkedir. Tevrat’ta bu isim dört yerde geçiyor. İkisinde Silopi, Şırnak, Cudi Dağı gibi bir yerin Ararat ülkesine dahil olduğu anlaşılıyor. Birinde Urmiye Gölü civarındaki Manna ülkesiyle Ararat ülkesi yan yana konuyor. Birinde ise Nuh’un gemisi tufandan sonra Ararat Dağlarında karaya oturuyor. Dağı dedğil dağları, çoğul yani, umumi olarak Ermenistan dağları kastedilmiş. Bugünkü Ağrı Dağı olmadığı kesin. Belki spesifik olarak Cudi Dağıdır, belki de belli bir dağ kastedilmeksizin bugün Doğu Anadolu adı verilen eski Ermeni ülkesinin herhangi bir yeri anlamında söylenmiştir.
İbranilerin ve Aramilerin Ararat’ı, Asurluların Urartu adını verdiği yerdir. Bir Doğu Sami dili olan Eski Asurcada ünlüler genel olarak U’ya doğru kayma gösterir; sondaki U da standart isim ekidir. Suriyelilerin ve Filistinlilerin Ararat dedikleri ülkeye Iraklılar Urartu adını vermişler. Asur kayıtlarında Urartu ülkesi genellikle Van Gölü civarında tarif edilen bir yer. Daha sonraki Ermeni kaynaklarında ise Ararat veya Ayrarat ülkesi, Masis Dağı ile Aras Vadisi boyundaki bölgenin adıdır. Bugünkü Pasinler’den başla, Ağrı, Kars ve Yerevan Ovası buna dahil.
Nuh'un Gemisi meselesine dönecek olursak, gerek Yahudi geleneğinde, gerek Ortadoğunun İslam öncesi egemen kültürü olan Arami-Süryani geleneğinde Nuh’un ayak bastığı yer şüpheye yer bırakmayacak şekilde Cudi Dağıdır, yani eski adıyla Kürt Dağıdır. Çok basit bir açıklaması var bunun. Bütün Mezopotamya'yı, yani Fırat'la Dicle arasındaki düz ülkeyi sular bassa, siz de bir sala binip gezerseniz, sonunda karaya çıkacağınız yer kuzeydeki dağlardır. Özellikle de o dağların güney ucunda koca bir gemiye benzeyen Cudi Dağıdır. Oraya konmuş olması lazım geminin mantıken, eğer bu mevzularda mantık aranırsa. Nitekim Süryani azizlerinin menkıbelerinde öyle geçiyor. Mor Yakub Nuh'un gemisinin parçasını keşfettiği rivayet edilen aziz kişidir, Mor Evgin 4. yüzyılda Süryani ülkesine manastır geleneğini getiren muhteremdir. Her ikisinde gayet net olarak Dicle yakınındaki Kürt Dağı mevzubahis ediliyor.
Nuh'un gemisinin Masis Dağına aktarılmasına benim bildiğim en erken 13. yüzyılda tanık oluyoruz. Daha önce böyle bir gelenek varsa şayet, kayda geçmemiş. Şöyle bir mantık izlenebilir: Ararat, Ermeni ülkesinin adı. Masis Dağı yani, Ermeni ülkesinin en simgesel, en büyük, en görkemli dağı. Demek ki Ararat'ın dağı o dağdır. Efsaneler mantığıyla düşünürseniz, öyle olması lazım tabii. Allah da öyle düşündü herhalde.
Üçüncü adı Ağrı Dağı. Ağrı tabii Türkçe bir isim değil. Çünkü ağrı yahut sancı diye bir Türkçe dağ adı olmaz. Kürtçe olduğuna ilişkin son yıllarda çok böyle kuvvetli bir inanç türedi. Ağir Kürtçe ateş demek, demek ki Ateş Dağı anlamına gelir deniyor. Volkan olduğuna göre mantıklı, değil mi? İşin kötüsü, iki tane zayıf tarafı var bu tezin. Birincisi, bu dağ evet bir zamanlar volkanmış da çok önceymiş o zamanlar. Ağrı adı en erken 17. yüzyılda zuhur ediyor. O tarihlerde dağda ateş görüldüğüne dair bir belirti yok.
İkincisi, dağın üstünde Akori veya Ağori adı verilen bir Ermeni kasabası var. Bu kasaba 6. yüzyıldan beri kaydedilmiş. Dağın yamacında, Iğdır'ın yukarısında çok yüksek bir noktada yer alan ve sanırım ışıkları şu anda bulunduğum evin penceresinden görünen bir yer. Bu yerleşim 1840 yılında müthiş bir deprem ve heyelan sonucunda ortadan kalktı. Yerle bir oldu. Hiçbir şey kalmadı geriye. Yakın dönemde eski Ağori’nin yakınına Yenidoğan adıyla bir köy kurdular. Daha doğrusu o köy Rus zamanlarından beri vardı da, galiba son zamanlarda statüsü değişti ya da nüfusunda hızlı bir artış oldu. Ağori adının kaynağı nedir, benim bir fikrim yok. 6. yüzyıl öncesinde Kürtçe olabilir mi adı? Mümkün diyelim ama zayıf ihtimal, hayatın olağan akışına aykırı. Maamafih Ermenice de değil. Kim bilir ne zamanlardan kalma acayip bir isim deyip geçmek en doğrusu.