Afganistan’ın ırzına nasıl geçildi
Pazar Sohbeti
22 Ağustos 2021
0:00
0:00
anahtar kelimeler
metin
Şimdi de Talibancı mı oldunuz?
Aklınızı başınıza toplayın lütfen. Taliban’la benim nasıl bir sempati ilişkim olabilir? Normal insan düşünüşü çerçevesinde düşünün, sosyal medya savaşçısı gibi değil. Taliban’ın yönettiği bir ülkede ben yaşayabilir miyim, yaşamak ister miyim diye bir kere sorun kendinize. Basit sorulardır bunlar. Cevapları da bellidir.
Afganistan’daki esas kötünün ne olduğu konusunda zihnim son derece açık. Amerika Birleşik Devletlerinin son 20 yılda bu ülkede yaptığı şey, doğrusu 1980’den beri 43 yılda Afganistan’a yaptıkları şey affedilmez bir insanlık suçudur. Ve hiçbir makul gerekçesi yoktur. Yok efendim stratejik hesaplar, Asya’nın ortasında, Rusya’nın ve Çin’in dengelenmesi falan, bunlar bullshit. Bir kere saldırmaya karar vermişsin, ondan sonra uydurulan, kendini ve halkı kandırmak için uydurulan birtakım bahaneler. Yok efendim orada kadın haklarını koruyormuş, insan haklarını koruyormuş. Bu seviyede bir gerizekalılığa inanacak insanların bulunduğunu düşünmek bile istemiyorum. Yok efendim orada El-Kaide militanları varmış da onları ezmek için gitmişler. Yani vur suratına bir tane, sussun köftehor.
Bir kere ABD’nin Afganistan’ı işgal kararı 11 Eylül 2001 saldırılarından aylar önce hazırdı. 11 Eylül saldırıları sadece işin bahanesidir. İkincisi, sayıları birkaç bin kişi olan bir gerilla çetesiyle başa çıkmanın yöntemi 38 milyonluk bir ülkeyi işgal edip bütün köylerini bombalamak, insanların hayatı zindan etmek, polis devleti işkencehaneleri kurmak değildir. Öyle bir çete gerçekten var mı? Amerikalılar var diyor, başkaca da kanıtı yok. O çete gerçekten 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirmiş mi? Devasa soru işaretleri var. O çetenin akşamdan sabaha karargahını Pakistan’a aktaracak kadar aklı yok mu ki ülkeye asker sevkedince bitsin? Söylenenlerin hepsi doğru olsa dahi ülkeyi istila etmek ve yirmi sene boyunca işgali sürdürmek için bunlar gerekçe değildir.
Amerika neden Afganistan’ı işgal etti ben size söyleyeyim. Çok basittir sebebi. Okullarda kabadayı çeteleri olur, zayıf buldukları çocuğu hırpalarlar, üstüne varırlar, dayak atarlar. Niçin yaparlar? Sırf zevki için yaparlar. Kötülükten yaparlar, başka bir açıklaması yok bunun. İnsanoğlu kötü bir mahluk. Devletler ve devletleri yönetenler de bilhassa kötü mahluklardır çünkü iktidar sarhoşluğuyla gözleri dönmüştür. Kabadayılığın onlara bahşedilmiş bir hak olduğuna inanırlar.
Neden Afganistan’a saldırdı da başka yere saldırmadı? Çünkü Afganistan zayıftı. Çünkü kendisini koruyacak dostları yoktu. Normal koşullarda Rusya, Amerika’nın oraya girmesine izin vermez, Çin vermez. 2001 koşullarında ideal koşullar vardı. Müdahale edecek kimse yoktu. Rusya bitikti, Çin ABD ile balayındaydı, Afgan rejiminin sahibi yoktu. Saldırdılar. Tipik okul kabadayısının tavrıyla saldırdıkları bu zayıf ve handikaplı ülkeyi aşağılayacak, onun kredibilitesini düşürecek olan ayrıntılara işaret ettiler. Kıyafetleri bozuk, çağdaş kıyafet giymiyor hıyarlar! Üstelik Müslümanlar! Üstelik hırpani sakalları var! Kafalarına da bez bağlıyorlar! Bunları dediler, ve dünya kamuoyu bu aşağılık söyleme ayak uydurdu. Türkiye’de özellikle, Türkiye’nin kendi iç dengelerinden kaynaklanan nedenlerle, pek çok insan, Taliban üyelerinin sakallı olmasını onlara karşı kesin kanıt olarak kullandılar. Bak, sakallı bunlar, bitli, pis! Geri kalmışlar! Aynı kişiler, sırt çantaları üzerinde Che Guevara portresi taşıyan insanlar. Sakallı.
Kabadaylıların saldırısına uğrayan ve köşeye sıkışan bir mazlum ne yapar? Nasıl tepki verir? Onu düşünün. İçine kapanır. Muhtemelen saçma bir anlatı kurar kafasında ve o anlatıyla kimliğini, benliğini savunmaya çalışır. Biz Müslümanız. İslam için savaşıyoruz. Ölsek de cennet garanti. Bu bir savunma mekanizmasıdır, başka şey değildir. Afganların Müslümanlığını çok ciddiye almayın. Daha 200-300 senelik Müslüman bunlar. Müslümanlık bu insanlar için kahredici bir güç karşısında ayakta durmalarını sağlayan, kendilerini haklı hissetmelerini sağlayan bir bahane, bir tutamak, o kadar.
Yirmi sene Amerika’nın o ülkede yaptıkları bir rezalettir. Bombalamadıkları köy kalmadı. Bütün köy ve kasabalarını havadan bombaladılar. Kalabalık gördükleri yeri drone ile bombaladılar. Haraç vermeyen köyü bombaladılar. Yirmi sene boyunca kurdukları birtakım teşkilatlar var. Bizde JİTEM vardı bir zamanlar, Kürt bölgelerinde aktif olan, onun bire bir tıpkısı olan ve belli ki Türkiye’deki JİTEM’in de orijini konusunda bize ilginç ipuçları veren teşkilatlar kurdular. Bir tane değil birden fazla teşkilat kurdular Afganistan’da. Bunlar rastgele, gelişi güzel, kuşkulandıkları insanları sorguya çekmek, gece yarısı köylerde ev basmak, bastıkları evlerde çoluk çocuğun gözü önünde insanları infaz etmek gibi işler yaptılar. İşkencehaneler kurdular, binlerce ve binlerce insanı işkenceden geçirdiler. Yüz bini aşkın sivil insanın ölümüne sebep oldular. Ülkede inanılmaz bir yolsuzluk ve çürümüşlük düzeninin kurulmasına önayak oldular. Yok medeniyetmiş, yok okulmuş, yok kızların, kadınların haklarıymış, bu konularda en ufak bir katkıları olmadı. Memleketteki işsiz güçsüz çapulculardan bir ordu kurdular ve bu ordu sayesinde akıllara durgunluk veren bir yolsuzluk tezgahı çevirdiler. 300 bin kişilik ordu diyorlar. Yarıdan fazlası hayali bu ordunun. Kağıt üstünde isimler var, maaş ödeniyor, kime ödeniyor belli değil.
Amerikan bütçesine 1 trilyona mal oldu deniyor. Başka kaynaklarda 2.4 trilyon rakamını okuyorum. Amerikan bütçesinden çıkıp ödenen bu para bir yerden çıkıyor, kamu bütçesinden çıkıyor, birilerine ödeniyor. Yani trilyon dolara mal oldu demek, birileri trilyon dolar kazandı demek. Biri para verirse birisi alır, muhasebenin temel kuralı. Trilyon dolar kime gitti diye sorarsanız zaten savaşın niye yirmi seneye uzadığı konusunda bir fikir edinirsiniz. Daha önemlisi, kamuoyunda, uluslararası medyada ve onun çömezi ve şubesi olan Türk medyasında, savaş kışkırtıcı söylemlerin, Amerika’yı haklı gösteren söylemlerin, nereden kaynaklandığı konusunda da gayet net bir fikir edinirsiniz. Çıkar var işin içinde. Ve kamuoyu, gözü bağlı harman öküzü gibi bu ahmakça söylemi yiyor. Bunlar cahil, bunlar geri, bunlar sakallı, bunlar pis. O yüzden biz onlara karşıyız. Afgan halkını onlardan korumamız lazım. Kimin koruması lazım? Madem biz koruyamıyoruz, Amerikan silahlı kuvvetleri korusun bari. Kadın haklarını korusun. Kadın haklarını korumak derken, on binlerce kadın öldürüldü Amerikan askeri ve onun yardakçıları tarafından. Kocalarını, babalarını, oğullarını, dayılarını, sevgililerini saymıyoruz bile. Çok kadın hakları değil mi? Ne kadar hoş kadın hakları! İyi ki hak sahibi oldu Afgan kadını. Okula gidiyor artık, Pasarofça Antlaşmasını öğrenebiliyor, yahut Pasarofça Antlaşmasının Afganistan muadili neyse.
Sahtekarlık, yalan bugünkü dünyada kamu söyleminin, yani geniş kitlelere yayılan söylemin tek dinamiği haline gelmiştir. Buna uyanık olmanız lazım.
Ne olur şimdi Afganistan’da? Göreceğiz, bilmiyorum. Kolay bir şekilde Taliban’ın ülkede düzeni ve egemenliği sağlayabileceğine çok ihtimal vermiyorum. Çünkü her şeyden önce Taliban etnik bir hareket, sekter bir hareket. Afganistan nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan Paştun halkının hareketi. Kuzeydeki üç büyük güç, yani Türkmenler, Özbekler ve Tacikler ülkenin en büyük, en organize gücüdür. Onlar şimdilik yenildi görünüyor ama ne kadar yenilirler, nereye kadar sürer belli değil. Tacikler kendi bölgelerine hakimler ve Taliban’ı sokmayacağız diyorlar. Taciklerin feodal ağası yahut hükümdarı olan kişi, Ahmet Şah Mesut’un oğlu Abdullah, direneceğiz diyor. Bekleyelim, görelim.
O kavga 200-250 senelik bir hadisedir. Ülkenin kuzeyi olan Doğu Horasan tarihte her zaman daha güçlü, daha zengin olan taraftı. Paştunlar bir tarihte güçlendiler ve Doğu Horasan’a egemen oldular. Paştunların egemenliği altında bir tür federasyon, bir çeşit yamalı bohça olan Afganistan ülkesi yaratıldı. Bu ülke korunabilir mi, sürdürülebilir mi bilmiyorum.
Bunun korunabilmesi her şeyden önce Afgan halkının yararınadır. Korunabilmesi için ise yeni rejime dışarıdan uluslararası kaynaklardan yardım gelmesi lazım. Canla başla para pompalamaları lazım ki devlete benzer bir teşkilat oluşabilsin yeni Afganistan’da. Amerikalılar yapmazlar böyle bir şey. İş Çin’e ve belki Rusya’ya kalıyor. Onun da sonucunu göreceğiz.