Ad hominem her zaman kötü mü
Pazar Sohbeti
28 Ocak 2024
0:00
0:00

anahtar kelimeler

metin

Ad hominem denilen tartışma tekniğini son zamanlarda bilir bilmez herkes diline doladı. Birisi bir tez ortaya atıyor, herhangi bir konuda bir fikir beyan ediyor. Karşılığında bu söyleyen kişinin karakterine, geçmişine, daha önce söylediklerine saldırı şeklinde cevap geliyor. Bunun üzerine herkes, oo, ad hominem yapmayın, ad hominem yapıyorsun, kahrol, faul, penaltı diye ayağa kalkıyor.
Oysa biraz olsun klasik mantık veya retorik eğitimi almış birinin, üniversite birinci sınıfta hatta lisede öğreneceği şeylerden biridir. Ad hominem argüman, yani adama karşı argüman her zamanı mantıken geçersiz bir argüman değildir. Yani bazı ad hominemler geçerlidir, doğru bir tartışma yöntemidir, bazıları değildir. Bunu bilen, anlayan kaç kişi var?
Şöyle düşünün. İddia atıyorum ortaya, Covid aşısı hayat kurtarır. Bu bir tez. Bir iddia. Cevaben diyorsunuz ki, bunu söyleyen adam küçük çocuklara tecavüz eden pedofildir, yahut Reis efendimize muhaliftir, urun kahpeye. Bu kötü ad hominem’in karikatür seviyesinde bir örneğidir. İddianın doğruluğuna ve yanlışlığına ilişkin makul bir tartışmada geçerli sayılacak bir delil getirmiyorsun. Dinleyicilerin duygularına hitap ederek onlarda bir ön yargı yaratmaya çalışıyorsun. Ahlaksızca bir yaklaşımdır. Hem aptalca bir yaklaşımdır, hem muhatabını aptal yerine koyan bir yaklaşımdır. Onun duygularına hitap ederek, onun ahlaki kaygılarına hitap ederek aklını çeliyorsun, aklını şu anda tartışılan konudan uzaklaştırıyorsun. Üç kağıt yapmaya çalışan birinin “kuşa bak kuşa” demesinden farkı yoktur çünkü. Dinleyicinin dikkatini başka yere yöneltiyorsun.
Buna karşılık yine aynı tezi düşünün. İddiacı kişi Covid aşısının çıkmasından bir ay önce bir milyar dolarlık Pfizer hissesi satın almış diye cevap veriyorsunuz. Bu da bir ad hominem argümandır. Adam bir tez ileri sürüyor, siz de tezin doğruluğunu veya yanlışlığını direkt olarak tartışmadan diyorsunuz ki, bu adamın inandırıcılığı yok, ve son derece geçerli, kuvvetli bir gerekçe sunuyorsunuz. Bu gerekçe, mantık mahkemesinde geçerli olacak bir delildir. Bu adamın ileri sürdüğü tezde o kadar kuvvetli bir şahsi çıkarı var ki, söylediği söz doğru mudur, yanlış mıdır bilemeyiz. Yalan olması ihtimali çok yüksektir.
Klasik meseli hatırlayın, yalancı çoban “kurt var” diye bağırıyor. Fakat daha önce defalarca yalan alarm verdiği için sözüne inanmıyoruz. Bunlar ad hominem argümandır ve geçerli birer ad hominem’dir.
Ad hominem, adama karşı anlamına gelir. Yani argümana değil, argümanı serdeden adama karşı delil getiriyorsun. Aristoteles zamanında ismi yoktu galiba da, daha ziyade Roma çağından, yani Cicero falan zamanlarından beri adı konmuş bir münazara tekniği ad hominem yapmak, adamın kişiliğine saldırmak. Bazı kişiliğe yönelik saldırılar tartışılan konuyu doğrudan ilgilendiren ve kanıt değeri taşıyan saldırılardır. Bazıları ise sadece bir duygusal aura yaratarak, asıl konunun tartışılmasını önleyen saldırılardır.
Bilmem bu ayrımı ifade edebildim mi?