ABD Irak’ta neden kitle imha silahı bulamadı
Pazar Sohbeti
23 Ekim 2022
0:00
0:00

metin

1960’larda Aya iniş hikayesi yazabilen ABD, neden Irak’ta WMD yani Weapons of Mass Destruction, kitlesel tahrip silahları bulunma hikayesi yazmadı veya yazamadı?
Wow! Dehşetli bir soru bu. Ne kadar subversif bir soru olduğunun farkında mısınız? Hiç böyle düşünmemiştim.
Amerika’nın 1969’da aya insan indirme hikayesinin pek çok soru işareti barındıran bir öykü olduğuna, hatırlarsınız, daha önce de değindim. Belki gerçektir, belki değildir, bilmiyorum, belki de hiçbir zaman kesin olarak bilemeyeceğiz. Fakat, öyle veya böyle, tamamıyla bir senaryo olması ihtimali yabana atılacak bir ihtimal değildir. Eğer bu konuda daha önce düşünmediyseniz, kolaylıkla, “hay canım biliyoruz işte Neil Armstrong indi oraya, gördük işte ayağının tozunu da gördük” cevabını verirsiniz bana. Ama biraz araştırırsanız, bu konuda lehte aleyhte söylenen tezleri biraz gözden geçirirseniz görürsünüz ki kazın ayağı hiç öyle değil. Şöyle diyeyim: Gitmiş olabilirler, ama gitmeyip masal anlatmış olmaları da tamamen tutarlı ve tüm detaylarıyla inandırıcı, yani plausible bir senaryodur. O konuda bildiğiniz ya da bildiğinizi zannettiğiniz şeylerin tamamını laboratuvarda veya Hollywood’da üretmek yalnız mümkün değil, aynı zamanda gerçek hayatta uygulamaktan yüzlerce kez daha ucuz ve muhtemelen daha kolay. O çapta bir yalanı saklamak da, zannettiğinizin aksine, çok zor bir şey değil. Kaç kişinin bilmesi gerekiyordu diye hesapladığınızda kontrolü imkansız bir sayı çıkmıyor ortaya. Onların da hemen hepsi özel eğitimli asker; şaşılacak kadar çoğu kuşkulu kazalara kurban gitmiş veya intihar etmiş; keza şaşılacak kadar çoğu, açıklanması güç şekillerde projeden ayrılmış veya anlaşılması çok güç demeçler verip susmuş.
Diyelim ki Amerika 1969’da bir yalan tezgahladı. 2002 yılında ise Irak’ta nükleer silah, kimyasal silah, biyolojik silah bulunduğunu iddia ettiler. Bu iddiaya dayanarak Irak’a girdiler. Ve hiçbir şey bulamadılar, bir süre sonra da bulamadıklarını itiraf ettiler. Oysa ki, aa işte bulduk deyip pekala ortaya bir şeyler çıkabilirlerdi ve insanların ezici çoğunluğu buna güle oynaya kanardı. Dünyanın her yerinde en geri zekalı polis karakolunun becereceği iştir, sanığın mekanına suç delili ekmek. Niye yapmadılar? Beceremediler mi? Motivasyon mu yoktu? Özgür ve sorgulayıcı Amerikan basını mı engel oldu?
Valla bunun cevabını bilmiyorum. En basit hipotez, şüphesiz, Amerikalıların her zaman doğruyu söylediğine inanmaktır. Aya gittik diyorlarsa gitmişlerdir. WMD bulamadık diyorlarsa bulamamışlardır. Belki öyledir. De, nedense bana pek inandırıcı gelmiyor bu tez. Bin konuda yalanı devlet politikası yapmış bir rejim bin birinciye gelince neden hidayete ersin?
Acaba ABD yönetici kadrolarının senaryo üretme kapasitesinde bir düşüş mü var? Yoksa Soğuk Savaş’ın bitiminden sonra kibir ve özgüvenleri arttıkça, senaryo üretmeyi fuzuli mi görmeye başladılar? Hatta bir adım daha ileri gidelim, yalanları ortaya çıktığı halde tınmamayı bir tür güç gösterisi olarak mı gördüler? Yalan söylüyoruz ve eliniz mahkum bunu yiyeceksiniz, yemeseniz de tough luck diye mi düşündüler?
Kim bilir.